Özer Uzun, bir mizah yazarı. İlk kitabı Komik Günler’i yayınladı. Onun mizahına, bugüne kadar belki Zaytung’da, Beyaz Show skeçlerinde veya reklamlarda denk gelmiş olmanız muhtemel. Komik Günler’i inceledik. İlk olarak samimiyeti etkiledi. (Bu günlerde zor bulunan özellik) Sonra okurken hiç sıkılmadığımızı fark ettik. Hikaye de başarılı olunca “Busüper’e post olur” kararı çıktı ve röportaj teklif ettik, bizi kırmadı.
BS: Öncelikle seni tanıyalım. Biraz kendini anlatır mısın? Kimsin? Neler yaptın?
ÖU: “Nasıl anlatsam, nerden başlasam. Kaç kişiydik bak o zaman? Kaç kişi kaldık bak şimdi” diyerek başlarsam, kendimi tanıtmış olurum. Şarkılarla konuşmayı çok severim. Hem de şarkı sözlerini genelde yalan yanlış yazsam bile. Neyse, ben Özer Uzun. Metin yazarıyım. Üniversiteyi bitirdiğimde elimde makine mühendisliği diploması varken, yıllar içerisinde sürpriz bir şekilde kendimi Zaytung isimli sitede editörlük yaparken buldum. Hem de az buz değil, 8 sene boyunca bu mecrada çeşitli komiklikler, şakalar bulmak için çaba sarf ettim. Elimden geleni yaptım. Hatta şaka ve komiklik arayışını sadece Zaytung’la sınırlamadım, Beyaz Show başta olmak üzere çok sayıda TV programında, birtakım başka internet mecralarında, basılı yayın organlarında ve reklam içeriklerinde de sürdürdüm. Halen de elimden geldiğince sürdürmeye gayret ediyorum.
BS: Zaytung’da yazmaya devam ediyor musun?
ÖU: Zaytung’dan geçtiğimiz Ekim ayında ayrıldım. Artık freelance olarak yaptığım işler hem çok vakit alıyordu, hem de yeni bir platformda yeni bir maceraya daha ihtiyacım vardı. Bu yüzden 2017 Şubat’tan bu yana arkadaşlarımla beraber yeni bir site şekillendirmek adına çalışmalarımız sürüyor.
BS: Kitabı spoiler vermeden biraz anlatır mısın?
ÖU: Kitap dışarıdan bakıldığında iyi bir üniversite bitirmek, askere gitmek gibi kendisinden beklenen sorumlulukları başarıyla yerine getiren ancak 30 yaşında olmasına rağmen gerçek hayata adım atmaktan çekinen bir gencin, Sinan Su’nun hikayesi. Tabii burada “gerçek hayat” tırnak içerisinde. Sinan Su ne ömrünü çalışarak tüketmek istiyor, ne de evlenip çoluk çocuğa karışmak. Daha da kötüsü ne yapmak da istediğini bilmediği için kendisini rüzgarda uçuşan bir poşet gibi oradan oraya savrulurken buluyor. Komik Günler de, işte bu savruluş esnasında Sinan Su’nun başına gelenlerden ve bu gencin iç sesiyle gerçekleştirdiği durum değerlendirmelerinden oluşuyor.
BS: Eğlenceli bir hikaye. Zaten sen olduğunu bilmeden bir şekilde televizyonda ve internette sana gülmüşüz. Aynı mizah dozajı kitapta da var mı?
ÖU: Valla kendim yazdım diye demiyorum, gerçekten eğlenceli ve komik bir kitap oldu. Yazım aşamasında en az 80 kere okumak zorunda kalmışımdır, ona rağmen yine de her defasında halen gülecek bir yerler buldum. Biri çıksa dese ki “Özer, bu nasıl bir edebi metin. Cümleler ne acayip. Bu nasıl kurgu?”, o zaman oturur düşünürüm. Haklı olabilirler. Ancak mizahi açıdan, ne kadar dışarıdan bakabiliyorsam artık, beni tatmin ettiğini rahatlıkla söyleyebilirim.
BS: Kitap yazma fikri nereden doğdu? Kabaca anlatır mısın?
ÖU: Eskiden beri yazmayı seviyorum. Lisede kompozisyon dersleri dahil, hep komik metinler oluşturmaya çalışıyordum. Derslerde kompozisyonlarımı okurken hocalar “Bakalım Özer ne yazmış yine” diyerek beni takdim ediyorlardı. Ondan sonra internette bulduğum her yerde yazmaya devam ettim ve hep temel amacım bir şeylerin “komiğini” bulmak oldu. Kitap bunun için sadece bir araç; benim için önemli olan bir şeylerin komiğini bulup aktarabilmek. Bunu yapabildiğim ölçüde hayattan tatmin oluyorum ve olacağım.
BS: Dünyanın en klişe ama olmazsa olmaz sorusuna geldi sıra hazır mısın?
ÖU: Hazırım, gelsin.
BS: Neden mizah?
ÖU: Sanırım verebileceğim en makul cevap; gerçeklerden kaçmak için en kestirme yol olması. Bence bir insan büyümekten ve gerçeklerden ne denli kaçıyorsa, mizaha sığınma ihtimali de o kadar artıyor. Kendimi bildim bileli girdiğim her ortamda sürekli espri yapmaya çalışan o adam bendim. Zaman zaman bu yüzden hor görülsem de, artık ciddi olmam gerektiği söylense de bundan çok fazla vazgeçtiğim söylenemez. Konular ne kadar ciddi olsa dahi, onu sulandırmak ve gerçekten uzaklaştırmak adına uzun yıllara dayanan bir deneyimim var. İşin en ironik kısmı ise gerçeklerden kaçmak için sığınılan… (Pardon bunu genel bir gerçek olarak sunuyorum, o yüzden “sığındığım” diyelim)… Sığındığım mizahın bence en güzel hali de, yine gerçeğe en yakın halde sunulanı oluyor.
BS: 10 yıllık bir yazarlık tecrüben var, kitap neden bu kadar gecikti?
ÖU: Mizah yazarlığı eğer paran varsa güzel. Yoksa çok da içine sinmeyen işlerde, para peşinde koşturabiliyorsun ve bu farkında olmadan çok fazla zamanını alıyor. Kitap da öyle para için yazılan bir şey olmadığından, ne yazık ki zaman ayırmak çok güç. Komik Günler’i bile geniş ve rahat bir zamanda yazdığımı söyleyemem.
BS: Devamı var mı? 2. kitap gelecek mi?
ÖU: Bir önceki soruda da bahsettiğim gibi geniş bir zamana ve maddi rahatlığa ihtiyacım var. Hayatımın bir döneminde sadece kitap yazmak ve stand up yapmak istiyorum ancak bu mümkün olacak mı? Hepsini yaşayıp göreceğiz. Coming soon…
BS: Teşekkürler, güzel bir söyleşi oldu. Artık gelecek kitabının da takipçisiyiz
ÖU: Ben teşekkür ederim.
Kitap Satış: link
Site: https://www.ozeruzun.com/
Instagram: https://www.instagram.com/ozeruz/
Connect with us